Prof.Dr. Mehmet Satar
YENİDOĞANLARIN AĞLAMA
SESİ KARAKTERİSTİKLERİ DOĞUM ASFİKSİSİNE BAĞLI BEYİN HASARINI BELİRLEMEDE ETKİN
KULLANILABİLİR Mİ?
PROJE HAKKINDA BİLGİ:
Yenidoğan bebeklerde
doğum asfiksisine bağlı kalıcı beyin hasarları meydana gelebilir. Hipoksik
iskemik ensefalopati olarak adlandırılan bu durum fetus ve yenidoğan bebekte,
plasental ve pulmoner gaz değişiminin bozulması ile oluşan sistemik hipoksi ve
serebral kan akımının azalması sonucu ortaya çıkan beyin zedelenmesidir.
Hipoksik iskemik ensefalopatili bebeklerde özellikle ağır olgularda tedaviye
rağmen kalıcı nörolojik sekeller sık görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde bile
doğan tüm bebeklerin yaklaşık 2-5/1000’inde perinatal hipoksi-iskemi sonucu
beyin hasarı gelişmektedir. HİE’nin varlığı ve şiddeti çoğunlukla uzman bir
doktor tarafından teşhis edilir. HİE'li bebeklerde erken teşhisinin
yaygınlaşabilmesi için tanıyı kolaylaştıracak her belirti ve belirteç değerli
olacaktır. Yenidoğanda ağlamak bir işaret, bir semptom ve bir işaret olsa da
yenidoğanlarda ağlamanın önemi hala belirsizdir. Ağlama sesinin analizi,
yenidoğan hastalığını tahmin etmek için değerli bir araç olabilir. Bu noktada
bilgisayar destekli yardımcı bir sistemin erken teşhis için gereken iş gücü ve
zamanı azaltabileceğini öne sürmek mümkündür. Bu çalışmada hastalığın yeni
doğanların ağlama karakteristiği üzerinde yaptığı olası etkiler bilgisayar ile
araştırılmış, beyin hasarı görülen bebeklerin ağlama seslerinde ayırt edici
olabilecek spektral değişiklikler aranmıştır.
UYGULAMA
Çalışmamız Çukurova
Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doğan ya da
dış merkezden kliniğimize hipotermi tedavisi amacıyla yönlendirilen Hipoksik
İskemik Ensefalopati tanılı hasta ve kliniğimizde takipli 20 kontrol grubu bebek
üzerinde yapılmıştır. Hastaların sesleri doğumlarının 7-10.günlerinde Sony
marka Icdpx240.Ce7 Dijital Ses Kayıt Cihazı ile toplanmış ve tüm orijinal
kayıtlar, bir uzman tarafından elde edilmiştir. Ham kayıtlar 44100 örnekleme
frekansı ve 192 kbps bit hızı ile çift kanal olarak kaydedildi. Ortalama kayıt
uzunluğu 97.26 saniye idi. Önişleme olarak stereo dijital veri tek kanala
indirgendi. Ardından bant geçiren bir filtre aracılığı ile filtrelenerek
ilgisiz gürültünün varlığı bastırıldı. Önişlemden geçirilen ham ses dosyaları bölütlenerek
ağlamayı karakterize edebilecek en temiz kısımlar ayrı dosyalar olarak kayıt
edildi. Bu çalışmada toplam 210 bölüt örnek olarak analiz edilmiştir. HIE
patolojisinin varlığı klinik ortamda kaydedilmiş ağlama seslerinin spektral
özelliklerinde aranmıştır. Bu spektral özellikler spektral merkez, spektral
entropi, spektral akı, enerji, enerji entropi, sıfır geçiş oranı ve spektral
eteklerden oluşmaktadır.
SONUÇLAR
Çalışmada analiz edilen
veriler iki kümeli bir tanılama problemi olarak ele alınmıştır. Bu örneklerden
çıkarılan numerik özelliklerin veya kombinasyonlarının anormal örneklerin
diğerlerinden ayırt edilmesinde ne kadar efektif olabileceği araştırılmıştır.
Oluşturulan veri seti ile ses kayıtlarının sepktrumunu niteleyen bir seri
özellik normal ve hasta sınıflarını ayırabilme yeteneklerine göre
puanlandırılmıştır. Yapılan araştırma hastalığın varlığının spektral merkez,
enerji entropisi ve enerji gibi özelliklerin değişimi ile tespit
edilebileceğini ortaya koymaktadır. Bu çalışma, doğum sonrası yaş grubunda ses kayıtları
üzerinde HİE varlığının etkilerini teşhis etmeye çalışan ilk girişimlerden
biridir. Çalışmada sunulan spektral özellikler kombinasyonunun, denetimli veya
denetimsiz bir makine öğrenimi yaklaşımı ile uyumlu olabileceği ve düşük işlem
gücü ve teknoloji ile işlevsel bir teşhis cihazı tasarımının mümkün olabileceği
ortaya konmuştur.
Bu çalışma aşağıdaki
künye ile Journal of Voice dergisinde yayınlanmıştır.
Satar M, Cengizler C,
Hamitoğlu S, Özdemir M. Investigation of Relation Between Hypoxic-Ischemic
Encephalopathy and Spectral Features of Infant Cry Audio. J Voice. 2022 Jun
24:S0892-1997(22)00147-3.