DOKTORCLUB AWARDS 2021

Yılın Doktoru Ödülleri - Yılın Yenilikçi Stajyer/Intern Hekimi Finalisti

Stj. Dr. Ferhat Tayşun


Stj. Dr. Ferhat Tayşun

   ‘‘Her sabah jandarma telefonuyla erken saatte kalkıyorum. Komutanı, kırk iki pozitif kişiyle evde olduğumuza ikna ettikten sonra sırasıyla il sağlık ve ilçe sağlık müdürlüğünden arayanlara teker teker evdekilerin ne durumda olduğunu rapor ediyorm. Sağlıkçı olmayanların bilmeyeceği ve de sağlıkçıların bile pek dikkate almadığı değerli bir görevimi yerine getiriyorum: Farmakovijilans bildirimi. Bunlardan sonra bir doğal kahvaltı, kahvaltıdan sonra dezenfekte işlemleri. Derken öğleyi geçmiş bir saatte yaradana ibadet edip dua edecek vakit gelip çatıyor. O ara kimse ağır hasta değilse ve aile hekimiyle konuşmuyorsam genelde iyi hissediyorum. Bir hafif yürüyüş. Ardından dinleniyorum. Akşamları genelde öksürük krizi başlıyor. Tat koku kaybı geçti. Baş ağrısı desen bence virüsten değil. Ciğer ağrısı desen bence hastalıktan değil (yazar edebiyat yapıyor bu kısımda). Bu saçma ama gerekli, tuhaf ama bilinçli, heyecanlı ama dramatik mücadeleyi veriyorsam bil ki dünya malından değil. Hastaneler doluyken bunca pozitif kişiye umut olan hipokrat yeminimden…’’
   Ferhat Tayşun, Pandemi günlükleri 5. Gün  
   ‘‘İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı,güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir.     –     Goethe-                                                                                                                           
   Birbirimize bu kadar yakınken hiç bu kadar uzak olmamıştık. Pandemi 6. Gününden selamlar. Goethe’ nin tavsiye ettiği gibi: İnsan olmanın vasıflarını taşıyorum bugün.’’                                                                            
   Ferhat Tayşun, Pandemi günlükleri 6. Gün
        
   Ferhat Tayşun, küçükken sadece beyaz önlük üzerine steteskop taşıyıp annesini gururlandırmayı hedefleyen 1999 Silopi doğumlu o sevimli çocuk…Şimdi doktor olmam için bir sene gibi az bir zaman kalmasına rağmen yolun başındaymışçasına sevimli o çocuk ben oluyorum. Hastalıkların insanları ayırma gücünü farkettikten sonra ‘ayrılmaya alışmak’ ın yollarını aramaya kalktım. Küçük yaşta ailesinden uzak, Diyarbakır Rekabet Kurumu Cumhuriyet Fen Lisesine 2013 yılında girdim. 2017 yılında Mersin Üniversitesi tıp fakültesini kazandım. Her zaman tıp ile diğer bilimleri buluşturmak adına farklı alanlarda gelişmek istedim. İngilizce öğrendikten sonra yapay zeka ve radiomic alanında çalıştım. Gitar çalmayı öğrendikten sonra müziğin tedavi gücüne yoğunlaştım. Ve hastalıkları öğrendikçe tedavi etmenin kutsallığına inandım. Pandeminin başlangıcından beri sağlıkçının kıymetini öğrendim. Gururunu derin bir şekilde yaşadığım ‘doktor club awards’ da finalist olduğum projemde pandemide bir stajyer doktoru ele aldım. Bir öğrencinin beyaz önlük giydikten sonra ve pratiğini hocasıyla beraber yaptığı her uygulamayı vakit kaybetmeden ihtiyaç sahiplerine ulaştırması lazım. Ben de pandemide sağlıkçı eksiği varken önce WHO ve T.C. Sağlık Bakanlığı’nın kılavuzlarını dikkate alarak, yeri geldiğinde Enf. Hast. Anabilim Dalı değerli hocalarıma danışarak, kırk iki kişilik bir ailenin hastalarının sorumluluğunu üstlenmek zorunda kaldım. İçinde üçüncü evre metastatik kolon ca hastalarının, diyabet ve astım hastalarının da olduğu hasta grubumdan alnımızın hakkıyla her ne kadar zorlanıp ağlasak da başarıyla geçtik.. Daha sonra Silopi Devlet Hastanesinde Gönüllü staj yaparak edindiğim naçizane tecrübeleri ve yardımlarımı başka hastalarla paylaştım. Projeyi sunmamın amacı tıp öğrencilerinin önlük giydikten itibaren yapacağı her uygulamalı stajın ne kadar değerli olduğunu göstermektir. Bu  gururu yaşamamı sağlayan ve her zaman destekçi olan değerli aileme, hocalarıma ve diğer meslektaşlarıma müteşekkirim. Karanlık hastane koridorlarının beyaz melekleri, iyi ki varsınız.