Prof.Dr. Sibel Silici
Prof. Sibel SİLİCİ
1971 yılında Kayseri’de doğdum.
1988 yılında Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümüne yerleştim ve 1992 yılında
mezun oldum. 1995 yılında Y. Lisans derecemi aldıktan sonra Viyana
Üniverstesi’nde doktora çalışmalarıma başladım ve 2003 yılında Türkiye’de
tamamladım. Doktora tezimde çalıştığım ve şimdilerde çok popüler olan
propolisin insan sağlığı üzerine etkileri konulu yaptığım çalışmalar ile 2005
yılında Türkiye Bilimler Akademisi’nden “Genç Bilim Kadını” ödülü aldım.
Y.Doçent ve Doçentlik ünvanlarından sonra 2013 yılında “H. Biyoteknoloji”
alanında Profesör ünvanı aldım. Bugüne kadar 300 den fazla yayın (80 SCI
makale, Web of science atıf: 2076 ve H index: 26), 90 dan fazla ulusal ve
uluslararası proje tamamladım. Birleşik Krallık Bilim nişanı, Tubitak ve
Üniversitelerden onur ve teşvik ödülleri aldım. İngilizce ve Almanca biliyorum.
Şu an hekimlik yapan bir kızım var.
Pek çok bitki yaprak, çiçek, meyve ve tomurcuklarını
güçlü antimikrobiyal, su geçirmez ve ısı yalıtan özellikte reçineli bir
bileşik üreterek onları soğuktan ve mikroorganizma saldırısından korur. Bu
reçineli madde bal arıları (Apis mellifera L.) tarafından toplanarak kovana taşınır. Propolisin ilaç olarak
kullanımı çok eski yıllara dayanmaktadır. Mısırlılar ölülerini mumyalarken,
Yunan ve Romalı doktorlar antiseptik ve yara iyileştirici olarak propolis
kullanmışlardır. 17. yüzyılda Londra farmakopesinde propolis, resmi bir ilaç
olarak listelenmiştir. Türkiye’de üretilen kavak propolisinin antifungal,
antimikrobiyal, antioksidan, antikarsinojenik, yara iyileştirici,
anti-leşmaniyal, immunstimulan, aktiviteleri ile diş hekimliğinde kullanımı
ile ilgili çok sayıda araştırma vardır. Propolis ile ilgili in vitro
çalışmalara ilaveten deney hayvanları üzerinde çalışma sayısı fazladır. Ancak
sağlıklı gönüllülerde etkisi ile ilgili çalışma sayısı yok denecek kadar azdır.
Gardana vd. (2007) 15 sağlıklı gönüllüde 5 ml (125 mg flavonoid) içeren ticari
propolis ürünü olan EPIDkullanmış, tüketimden 1-5 saat sonra kandaki flavonoid seviyesini
tespit etmişlerdir.
Bu projede Türk propolisinin
sağlıklı gönüllüler üzerinde etkilerini belirlemek amaçlanmıştır. Propolisin
kimyasal yapısı GC-MS ile kantitatif olarak fenolik madde içeriği ise HPLC ile
belirlenecektir. Ayrıca toplam fenolik madde, antioksidan ve antiradikal
analizi yapılacaktır. Son üründe propolisin aktif madde (caffeic acid pehenthyl
ester) bilinmektedir. 18-55 yaş aralığında 40 erkek sağlıklı gönüllü
araştırmaya dahil edilecektir. Gönüllülerin antropometrik ölçümleri alınacak,
deneme boyunca gönüllülere fenolik madde kısıtlı diyet uygulanacaktır. İki
gruba ayrılan gönüllülerden birinci gruba 2.5 ml propolis/12 saat ikinci gruba
5 ml propolis/12 saat ağız yoluyla
verilecektir. Araştırmada akut etkinin inceleneceği bölümde; gruplara ayrılan
gönüllülere dozlamaya başlamadan 15 gün ve hemen dozlama öncesi sabahında kan
enzim ve fenolik madde düzeylerinin saptanması için kan örneği ve idrar
alınacaktır. Propolis gönüllülere aç karınla saat 8.00 civarında içirilecek, ardından
akşam saat 10’a kadar katater aracılığı ile belirli zamanlarda ve 24. saatte
gönüllülerden kan alınacaktır. Kan örneklerinde hematolojik ve enzim ile
idrar analizleri yapılacaktır. Kanda
malondialdehit (MDA) düzeyi ile, katalaz (CAT), glutatyon peroksidaz (GSH-Px)
ve süperoksit dismutaz (SOD) aktivitesi ölçülecektir. Çalışmada akut propolis
uygulamasını tamamlayan gönüllüler kronik uygulama için,12 saat ara ile günde 1
doz (2,5 ve 5 ml) propolis almaya 30 gün boyunca devam edeceklerdir. Araştırmanın
15 ve 30. günlerinde analizler tekrar edilecektir. Böylelikle insanlara güvenle
ve etkili bir şekilde tüketebilecekleri propolis doz ve süresi
önerilebilecektir.
Inovatif ürün/ilaç geliştirme
yolunda bir adım olarak önerilen bu çalışma, ülkemizde üretilen propolise
ekonomik değer katacak, aynı zamanda bilimsel literatüre önemli katkı
sağlayacaktır.